Responsive Reklam Alanı

17 Mart 2018’de The New York Times ve The Observer of London adlı gazeteler, Cambridge Analytica isimli bir şirketin Facebook kullanıcılarının kişisel bilgilerini toplayıp bir veri tabanı oluşturduğunu, Facebook’un ve Cambridge Analytica’nın kişisel verilerin paylaşımı ile ilgili kurallara aykırı hareket ettiğini haber yaptı. Dahası toplanan verilerin seçim ve referandum kampanyalarında reklam ve propaganda amacıyla kullanıldığı iddia  edildi.

Sonuç olarak Facebook, Cambridge Analytica’nın kendi platformunda reklam vermesini yasakladı. The Guardian ise Facebook’un bu veri ihlalini iki yıldan beri bildiğini, ancak kullanıcılarını korumak için hiçbir şey yapmadığını bildirdi.

Facebook’un sorumlu olduğu bu veri ihlali haberlerinden sonra konuyla ilgili her gün yeni bir gelişme meydana geldi. Aslında veri ihlalleri 2014’te meydana gelmiş ve 2015’te The Guardian gazetesinde de yer almıştı. iddiaların tekrar gündeme gelmesi ve daha da üstüne gidilmesinde en önemli etmen bir İngiliz televizyon kanalının yayımladığı gizli kamera görüntülerinde Cambridge Analytica’nın yönetim kurulu başkanı Alexander Nix’in ifadeleriydi. Daha sonra görevden alınan Nix bu görüntülerde ABD başkanı Trump’ın seçim kampanyasında etkin bir rol oynadıklarını itiraf ediyordu.

Bunun üzerine Cambridge Analytica, milyonlarca Facebook kullanıcısının kişisel verilerini 2016 ABD başkanlık seçimlerini etkilemek için kullanmakta suçlandı. Her ne kadar Cambridge Analytica videodaki sözlerin çarpıtılmış olduğunu iddia etse de gizli kamera ile yapılan çekimlerde Nix, söz konusu verileri kullanarak seçimler sırasında dünya genelinde nasıl gizlice kampanya yürüttüklerini anlatıyordu. Daha da önemlisi bu süreçte etik sınırları aştıklarını açıkça söylüyordu. Skandalın patlak verdiği ilk günlerde veri ihlalin elli milyon Facebook kullanıcısını etkilediği iddia edilirken, bu yazının hazırlandığı sırada Facebook yaklaşık 87 milyon kişiye ait verinin Cambridge Analytica adlı politik danışmanlık şirketi ile ”uygunsuz olarak” paylaşılmış olabileceğini açıkladı.

Veri İhlali Olarak Nasıl Gerçekleşti ?

Veri ihlalinde sosyal medya devi Facebook’un ve siyasi danışmanlık firması Cambridge Analytica’nın isimleri geçiyor. Ancak milyonlarca Facebook profilinde ham verilerin nasıl toplandığı, nerede ihlal olduğu biraz karmaşık. Olayın teknik yönünü basitçe açıklamaya çalışacağız. Facebook kullanıcısının izin vermemesi durumunda üçüncü tarafların kullanıcı bilgilerini elde etmesi mümkün değildir.

Ancak Facebook kullanıcıları Facebook üyelik bilgileri ile bir uygulama yüklerken, bir ankete katılırken, bir siteye üye olurken onayladıkları sözleşmenin kapsamını ve erişimine izin verdikleri bilgileri detaylı olarak incelemede üçüncü taraflara farkında olmadan veya istemedikleri halde bilgilerini açabilir.

Teknik olarak Facebook’ta uygulama programlama ara yüzü ( application programming interface, API ) denen eklentileri kullanırken bilgilerimizi üçüncü tarafların kullanımına  açmamız mümkün. API’ler bir uygulamanın bir yazılımın  veri içeriklerine, işlevlerine erişebilmesi için oluşturulur.

Örneğin üyelik gerektiren bir siteye, uygulamaya giriş yaparken kişisel bilgilerinizi yazmak, fotoğrafınızı yüklemek yerine bir bağlantıya tıklayarak Facebook bilgileriniz ile üye olup oturum açabilirsiniz. Bu işlem sırasında bu uygulama kişisel bilgileriniz ve fotoğraflarınızdan başka Facebook’ta paylaştığınız diğer bilgilere de erişmek isteyebilir. Bu noktada hangi kişisel verilerinizin kullanılmasına izin vereceğinizi tek tek gözden geçirmeden ilerlerseniz hakkınızdaki birçok detaylı bilgiyi üçüncü taraflara açmış olursunuz.

Cambridge Analytica hikayesi…

En çok tartışma yaratan kısım ise arkadaş listenizdeki kişiler onay vermemiş olmasına rağmen sizin üçüncü taraflara verdiğiniz onay ile üçüncü tarafların sizin erişebildiğiniz arkadaşlarınızın paylaşımlarına, verilerine ulaşabiliyor olmasıdır. Yani aslında bir Facebook kullanıcısı uzun kullanıcı sözleşmelerinin bir yerindeki şartların farkında olmadan arkadaşlarının bilgilerini şirketlere verebiliyor. Bu skandalda da milyonlarca kişilerin bilgilerin bu şekilde ele geçirilmiş.

Bilişsel ve davranışsal sinirbilim alanında araştırmalar yapan Cambridge Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Aleksandr Kogan Facebook üzerinde bir anket yayımlamış. Bu ankete katılanlara 1 dolar ödeme yapılmış. Ancak ankete katılanlar farkında olmadan bütün arkadaşlarının bilgilerini Dr. Kogan’ın erişimine açmış. Ankete 320.000 kişinin katılmış olmasına rağmen, Facebook’un açıklamasına göre 87 milyon kişinin Facebook’taki tüm bilgileri ele geçirilmiş. Dr. Kogan bu bilgileri başka bir aracı şirketle ve bu aracı şirket de skandalın baş aktörlerinden Cambridge Analytica isimli şirketle paylaşmış. Ele geçirilen bu bilgilerle sosyal medya üzerinden siyasi propaganda yapıldığı ve reklam kampanyaları yürütüldüğü ise iddialar arasında.

Paylaşmak Güzeldir
Yazar
Yazar
Parola kullanarak her şeyi kilitleyin! (2) Neden Facebook’tan Vazgeçilemiyor?
Bir yorum yazın
Siz de düşüncenizi belirtebilirsiniz.

Emre Supçin * Ecceplus WordPress Themes