Responsive Reklam Alanı

Facebook kullanıcısı, arkadaşının katıldığı anket yüzünden verilerine erişildiğinden habersiz bir durumda karşısına çıkan, kendisini etkilemek için tasarlanmış siyasi propagandaya veya reklamlara maruz kalabiliyor. Bu teknik olarak gerçekten de mümkün görünüyor, çünkü birçok kişi yaşadığı yeri, yaşını, cinsiyetini, hatta dini ve siyasi  görünüşü, etnik kökenini Facebook’ta paylaşıyor. Facebook Dr.Kogan’ın bütün bu bilgileri bir anketle ele geçirmesinin kullanıcı sözleşmelerine uygun olduğunu, ancak üçüncü taraf olarak bu bilgileri dördüncü bir tarafla paylaşmasının ciddi bir ihlal olduğunu savunuyor.

Yani Facebook’a göre sorun Kogan’ın bu verileri Cambridge Analytica ile paylaşmasında. Facebook bunun şirketin hizmet şartlarına aykırı olduğunu iddia ediyor. Bu kurallara göre, geliştiricilerin Facebook platformundan aldıkları verileri (anonim, toplu veya türetilmiş veriler dahil) herhangi bir reklam ağına, veri aracısına ,başka reklamcılık veya maddi çıkar hedefleyen hizmetlere aktarmasına izin verilmez.

Neden Facebook’tan Vazgeçilemiyor?

Bu gelişmelerden sonra Facebook’u terk etme hareketi başlatıldı. Açığa çıkan bu skandala kızan Facebook kullanıcıları sosyal medya platformlarında Facebook hesaplarının silinmesi için gruplar oluşturdu. Bazı kullanıcılar biraz daha fazla güvenlik önlemi alarak, Facebook’un da bu yönde adım atmasını talep ederek hesaplarını kullanmaya devam etmek istiyor, bazıları ise hesaplarını tamamen silme taraftarı. Ancak Facebook, kullanıcıların hesaplarını şimdilik kapasalar bile daha sonra tekrar açacağını düşünüyor.

Peki neden Facebook’tan uzak kalamıyoruz?

Günümüzde artık sosyal medya platformları sosyalleşmek için en önemli ortamların başında geliyor. Son yıllarda internet kullanımı ile edindiğimiz yeni alışkanlıklarımız ve doğamızda olan sosyalleşme ihtiyacı Facebook platformunu kolay terk edemememizin başında gelen sebepler. Üstelik sosyal medya ile ilişkimizin simbiyotik olduğu bir gerçek. Yani insanlar tüketmekten duydukları tatminin ve hoşnutluğun devam etmesini itiyor. Sosyal medya, Kullanıcıların istekleri doğrultusunda bize özel bir dünya yaratıyor.

Sonuç olarak sosyal  platformlar bireyleri tatmin etmek için düzenlenmiş altyapıları oluşturuyor. Dahası sosyal medya platformlarının geliştirdiği veri analizi, algoritma ve yapay zeka teknolojileri bu alanda önemli aşama kat edilmesini sağlıyor. Sosyal medyanın önde gelen platformlarından Facebook, Twitter ve Google’da her şey kullanıcıların istekleri doğrultusunda gelişti. Bu platformları kullanırken hoşlandığımız konular daha fazla önümüze gelirken beğenmediğimiz, rahatsız olduğumuz içeriklere nadiren rastlıyoruz. İlgimiz doğrultusunda gelişen ve çoğalan içerikler ise sosyal platformlarda olduğumuz sürece bize memnuniyet vererek oralarda daha çok vakit geçirmemizi sağlıyor. İşte tüm bunlardan dolayı, tamamen bireyin ilgisine göre tasarlanmış bir dünyanın fişini çekmek kullanıcılar için zor hale geliyor.

Yapılan çalışmalara göre Facebook’tan uzaklaşamamamızın altı sebebi var. Onaylanma ve beğenilme hissi kişiye ”doğru yolda” olduğu izlenimi veriyor ve kişisel tatmin duygusu oluşuyor. İnsanlar fark edilme arzusunun bir sonucu olarak yediklerini ,içtiklerini veya gezdikleri yerleri göstererek arkadaş çevrelerinde ve takipçileri arasında ”farklı” olmak istiyor. Gözetleme ve gözetlenme isteği kişileri Facebook’a bağımlı hale getiriyor. Kullanıcılar paylaştıkları şeylerle elde ettikleri tanınma ve sosyalleşme fırsatından vazgeçemiyor. Sosyal medya üzerinden daha geniş kitleye seslenme, insanların yazdıklarınızı okuması, sizi takip etmesi şüphesiz tatmin edici bir duygu. Facebook bazı algoritmalarla kullanıcıların istekleri ve beğenileri doğrultusunda ilginç  bir dünya  oluşturabiliyor ve bu sayede  çoğu kullanıcı orada keyifle zaman geçirip kendilerini daha iyi hissedebiliyor.

Bu işin sonu nereye varacak…

Son günlerde Facebook’un 70 milyar dolar değer kaybettiği de haberler arasında yer alıyor. Facebook o kadar büyüdü ki  1 milyon kişi Facebook ‘u terk etse bile bu tüm kullanıcılarının ancak %0,5’ine yani on binde beşine denk gelecektir. On yıldır bütün anılarını, fotoğraflarını Facebook’ta paylaşan bir kullanıcı içinde ayrılma kararını vermek kolay olmayacaktır. Dünyanın dört bir tarafındaki arkadaşlarla bağlantıyı koparmak, takip edilen grupları terk etmek kolay bir karar değil.

Çünkü Facebook’un internet dünyasındaki bir pasaport gibi olduğunu düşünenler bile var. Facebook’ta devamı savunanların görüşü, platformdan ayrılmanın hem gelişmiş ülkelerde hem de özellikle gelişmekte olan piyasalarda birçok kişi için yerine konulamayacak bir ayrıcalıktan vazgeçmek olacağı yönünde. Facebook bu piyasalarda iş için, ticaret için kullanılıyor. Birçok ülkede bu platform internetle eşanlamlı ve onu bırakmanın tek bilgi kaynağınızla aranızdaki bağı kesmek anlamına geleceği savunuluyor.

Bu görüşleri savunanlar kullanıcı sayısında ufak bir azalma olacağını, ancak Facebook’un asıl zararı reklam verenlerin reklamını kesmesi durumunda göreceğini söylüyor. Bunun için de çok fazla sayıda kullanıcının Facebook’tan ayrılması gerekir. Yüzde ondan fazla kullanıcı bu platformu terk ederse zararın büyüyeceği ön görülüyor. Ayrıca dünya çapında büyük markaların Facebook’a reklam vermeme gibi bir karar almasının reklam veren şirketler arasında domino etkisi yarabileceği, bunun da Facebook’u gelirlerine büyük darbe vurabileceği düşünülüyor. Ancak bunlar şimdilik sadece birer olasılık.

Paylaşmak Güzeldir
Yazar
Yazar
Facebook Veri İhlali? Google, reklam engelleyicisine dönüştü!
Benzer Yazılar
Bir yorum yazın
Siz de düşüncenizi belirtebilirsiniz.

Emre Supçin * Ecceplus WordPress Themes